Dernekler, Vakıflar ve Kooperatifler Hukuku ve Davaları

about img

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre kurulan ve ülkemizde oldukça eski kökleşmiş bir tarihe, çeşitliliğe ve sayısal çokluğa sahip olan Dernekler, “gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları” olarak tanımlanabilir. Yine ülkemizde derneklerden çok eski bir kökleşmiş tarihe sahip olan Vakıflar ise gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal toplulukları olup, Vakıf ve Dernekler Hukuku ise vakıf ve derneklerin kuruluşunu, tescil ve ilan usullerini, yönetim ve denetimlerini, faaliyetlerini ve sona ermelerini inceleyen hukuk dalıdır. Türk Anayasası’nın 171. Maddesi ile gelişmesi desteklenen Kooperatifçilik ise; Tüzel kişiliği haiz olmak üzere en az yedi ortağın ana sözleşme ile bir araya gelerek, belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıkları olarak tanımlanabilir. Kooperatifler Hukuku ise, birlik oluşturarak ortakların ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olan kooperatiflerin bağlı olduğu kuralları inceleyen, kooperatif ile ortakları arasında ve diğer hususları düzenleyen hukuk dalıdır. Türk Hukukunda kazanç paylaşma dışında belirli bir ortak amacı gerçekleştirmek üzere kurulan derneklere ve kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan vakıflara tüzel kişilik tanındığı gibi, Kooperatiflere de ortaklarına ekonomik kazanç sağlama hakkı tanındığından ve bu amaç Anayasa ve Kooperatifler Yasasınca desteklendiğinden; bu amacın arkasına saklanılarak kuruluş amaç ve felsefesine aykırı eylemler nedeniyle bu yapıların her türlü suistimale açık olması nedeniyle suistimallerin önüne geçebilmek için de dernek, vakıflar ve kooperatif sıkı kurallara ve denetimlere tabi tutulmuş; herhangi bir prosedür eksikliğinde veya suistimal karşısında suistimali yapan dernek, vakıf veya kooperatif yöneticilerine yasa koyucu tarafından çok ciddi para ve hapis cezaları getirilmiştir. Bu tüzel kişiliklerin kuruluşu, işleyişi, kuruluşundaki yasal prosedür ve sürecin uzunluğu ve uymakta zorunlu oldukları yasaların çokluğu ve karmaşık yapıları ile sıkı sıkıya denetime tabi tutulmuş olmaları ve ayrıca Avukatlık Kanunu’nun göre, ortak sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatiflerin sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorunda olması karşısında Dernek, Vakıf ve Kooperatiflerin hak ihlaline uğramaması amacıyla dernekler, vakıflar ve kooperatifler hukuku alanında uzman bir avukatlık bürosuyla ya da Dernekler, Vakıflar Ve Kooperatifler konusunda uzman bir avukatı ile çalışmalarını, destek almalarını önemle tavsiye ederiz. Birçok dernek, vakıf ve kooperatifin kuruluşundan, tasfiye ve son bulma aşamasına kadar tüm süreçlerinde dernek, vakıf ve kooperatif süreç ve davalarında uzmanlaşmış avukatları ile hizmet veren YÜZER & AYDIN Hukuku Bürosu, İstanbul ve Kemer’de bulunan avukatlık büroları aracılığı ile dernek, vakıf ve kooperatif süreç ve davalarında uzmanlaşmış avukatları ile İstanbul Ve Türkiye genelinde yerli ve yabancı müvekkillerinin kurmuş oldukları Dernek, Vakıf ve Kooperatiflere hizmet vermekten memnuniyet duyar

YÜZER & AYDIN
Avukatlık Bürosu

YÜZER & AYDIN Avukatlık Bürosu birçok saygın kişi, devlet ve özel kurumlarına hukuki danışmalık, dava ve icra takip kollarında yardım ve hukuki hizmet vermekte, hukuki uyuşmazlıklarda müvekkillerinin menfaat ve ihtiyaçları doğrultusunda yaratıcı ve çözüm odaklı hizmet sunmaktadır.

Bizim ile İletişime Geçin

Bir Telefon Uzağınızdayız.